Halk arasında reflü olarak bilinen gastroözofagiel reflü hastalığı mide içerisindeki asitli ve safralı sıvının yemek borusuna kaçmasıdır. Bunun nedeni ise mideden yemek borusuna kaçışı engelleyen kapak sisteminin görevini yerine getirememesidir. Bunun sonucunda asite ve safraya dayanıklı olmayan yemek borusu tahriş olur ve şikayetlerde bunun sonucu oluşur. En sık gözlenen şikayetler göğüs kafesinin arkasında oluşan yanma ve ağrı, mide içeriğinin ağzına gelmesi, şikinlik ve hazımsızlıktır. İleri dönemlerde gece uykuda mide içeriğinin solunum yollarına kaçması ile öksürük, ses kısıklığı, kronik farenjit gözlenebilir. Bu olası şikayetlerin yanında en önemli ve ürkütücü nokta ise meydana gelen yemek borusundaki lezyonlardan gelişebilecek kanserlerdir.
Tedavisi diyet, ilaçlar ve cerrahi mudahalaeyi içerir. Reflü hastaları Reflü hastalarının az miktarda yemesi ve özellikle tok karına yatmamaları gerekiyor. Reflüsü olanlar, yağlı yemek, çiğ sebze, meyve (özellikle domates soğan,narenciye), salçalı yemek, çay, kahve, asitli içecekler, sucuk, salam, sosis, mayalı hamur işleri ve özellikle alkolden uzak durmalıdır. Reflü hastaları 30 derece eğimli yataklarda mümkün olduğunca sol tarafına dönerek yatmalıdırlar. Dar kıyafetler giyilmemeli ve ağır sporlar yapılmamalıdır. Medikal tedavisinden asit salgısını azaltıcı ve yüzeyle asit temasını azaltıcı ilaçlar yer tutar. Cerrahi müdahale reflü için bilinen kesin çözümdür. Laparoskopik cerrahi, sürekli ilaç kullanan, ilacı kesince şikayetleri tekrarlanan, ilaca rağmen yemek borusundaki yaraları iyileşmeyen ya da ilaç kesilir kesilmez yaraları tekrar açılan, yemek borusunda ileri safhada hücresel değişiklikler gelişen kişilerde etkin bir tedavi yöntemidir.
Reflü ameliyatında en önemli noktalardan biride cerrahın tecrübesidir. Tecrübeli reflü cerrahı için kriter toplamda 200, yılda 50 ameliyat iken hastanemizde şimdiye kadar 2500 üzerinde ameliyat yapılmıştır ve senede 400 üzerinde de reflü operasyonu yapılmaktadır. Bu bağlamda merkezimiz bu konuda geniş bir bölgede referans hastane konumundadır. Yapılan endoskopik girişimle yetmezlik görülmekte ve sayılı merkezde bulunan pH metre ile hastalığın şiddeti ortaya konabilmektedir. Hastalarımız operasyon akşamı ağızdan gıdaya başlamakta ve ertesi gün taburcu edilmektedir.