OMURGAYI İLGİLENDİREN HASTALIKLAR

OMURGAYI İLGİLENDİREN HASTALIKLAR

Omurga cerrahisi, omurilik ve sinir kökleri ile bu hassas sinir dokusunu saran/koruyan omurga üzerinde yapılan ameliyatları ve çeşitli girişimleri içerir. Omurga ve omuriliğin çeşitli hastalıkları, bu kritik oluşumlarda yapısal, işlevsel ve/veya mekanik bozukluklara yol açarak klinik hastalıklara neden olur. Omurga, omurilik ve sinir kökleri pek çok hastalık grubu tarafından etkilenerek başlıca ağrı olmak üzere felç ve duyu kayıpları gibi sinir sistemi fonksiyon kayıpları, omurganın hareketlerinde kısıtlanma ve şekil bozuklukları şeklinde klinik belirti ve bulgular ortaya çıkar. Omurgayla alakalı olarak sık gözlenen bozukluklar Bel ve boyun fıtığı, omurga kireçlenmesi, diskin dejeneratif hastalıkları, omurga kayması, omurga ve etraf dokuları ilgilendiren travmatik durumlar, kifoz-skolyoz, tümoral hastalıklar ve dar kanal olarak özetlenebilir.

 Bu hastalıklar çok kısa süre içinde (ani/akut başlangıçlı, örn. kanamalar,…) gelişebilecekleri gibi yılları/onyılları bulan çok uzun bir süreye de  yayılabilirler. Buna göre belirti ve bulgular ağrı, yürüme bozuklukları, hareket kısıtlılığı, şekil bozuklukları, kuvvet kaybı, duyu kaybı, kas erimeleri, kollarda ve bacaklarda incelmeler, idrar ve gaita kontrol bozuklukları gibi çok geniş bir yelpazede ortaya çıkabilir. 

Bu geniş hastalık grubunun erken tanısı ve etkin tedavisi için ayrıntılı bir nörolojik muayene ve ileri görüntüleme yöntemleri (yeni nesil Manyetik Rezonans Görüntüleme = MRG ve Bilgisayarlı Tomografi = BT…), elektrofizyolojik incelemeler (EMG, EPS…) gereklidir. 

Omurga ve omuriliği/sinirleri tutan bu çeşitli hastalıklarda, gerektiğinde cerrahi tedavi uygulanarak son derece iyi, yüz güldürücü sonuçlar alınabilmektedir. Bu alanda da ortopedi, beyin sinir cerrahisi avantajları kullanılarak ve özellikle son birkaç on yıl içinde geliştirilen yeni cerrahi anlayış ve teknik yaklaşımların  uygulanmasıyla, hastanın en az ölçüde etkilenmesi ve hastanede yatış süresi ile birlikte mevcut hastalığın en yüksek derecede tedavisi mümkün olmakta, omurilik ve sinir köklerinin rahatlatılması ve omurganın  rekonstrüksiyonu ve stabilizasyonu etkin bir şekilde sağlanabilmektedir.